Endodonti (Kanal Tedavisi)

Endodonti (Kanal Tedavisi)
0 25 Ekim 2014

Endodonti, özellikle kök kanalı tedavilerinin gerçekleştirildiği ana bilim dalıdır.

Endodontik tedavi denince genellikle akla kanal tedavisi gelir. Diş tedavisi işlemleri arasında da en korkulan tedavi genellikle kanal tedavisidir. Günümüzde kanal tedavisi canlı dişlerde tek seansta, canlılığını yitirmiş dişlerde de genellikle iki seansta yapılmaktadır.

 

Dişin Anatomisi

Dişin ağızda görünen kısmına kuron, ağızda görünmeyen ve kemik içinde kalan kısmına da kök adı verilir. Dişimiz birkaç tabakadan oluşur. Kuron kısmının en dışındaki kısım, yani ağzımızda görülen kısım, mine adını alır. Mine vücudumuzdaki en sert dokulardan birisidir. Dişimizin diş eti altında kalan ve kemik ile çevrelenen kök kısmının üzerini sement tabakası örter. Mine ve sement tabakalarının altında da dentin tabakası vardır. Dentinin özelliği ise dişin en büyük tabakası olması ve mine tabakasının aksine sinir uçlarını barındırmasıdır. Bu özelliği ile ağrı mekanizmasında rol oynar.

Dentin tabakasının altında dişin pulpası vardır. Bu kısımda dişin damar ve sinirleri bulunur. Pulpa dişin sürmesi ve gelişmesi sırasında önemli bir rol oynar. Ayrıca diş sürdükten sonra da ağrı mekanizması ile dişimizin karşılaştığı sorunları bize iletir.

 

Pulpa nasıl iltihaplanır?

Her insanın ağız boşluğunda bakteriler vardır. İstenmeyen şartlar oluşmadıkça zarar vermezler. Bakteriler aldığımız birçok gıda ile birleşerek ağzımızda asitlerin oluşmasını sağlarlar. Bu oluşan asitleri ağzımızdan uzaklaştıramazsak bu maddeler mineye zarar verir ve mine tabakasında çürük oluşmasına neden olurlar. Diş minesinde oluşan çürükler tedavi edilmezlerse mine tabakasının altındaki dentin tabakasına geçerler. Dentin tabakası ağrı yoluyla bizi uyarmasına karşın oluşan çürük yine tedavi edilmezse mikroorganizmalar pulpaya doğru hareketlenirler. Bu sırada pulpa kendini korumak için çeşitli yolları devreye sokar. Bu yollardan biri de ağrı yoluyla bizi uyarmaktır. Ama yine dişimizi tedavi ettirmezsek bir müddet sonra mikroorganizmalar pulpa içindeki damar ve sinirleri harap ederek iltihabın oluşmasını sağlarlar.

Pulpada iltihabın oluşmasının bir başka yolu da travmalardır. Dişe gelen bir darbe, kök ucundan dişin köküne giren damar ve sinirlerin kopmasına, böylece dişin canlılığını yitirmesine neden olabilirler. Bu duruma harhangi bir yolla mikroorganizmaların eklenmesi pulpanın iltihabına neden olur.

Pulpanın enfekte olmasının bir başka yolu da diş çevresinde uzun süreli periodontal (diş eti ve çevresi) hastalığın bulunmasıdır.

 

Bir dişin enfekte olduğu nasıl anlaşılır?

Dişte soğuk ve sıcak yiyecek ve içeceklere karşı oluşan ağrı ve hassasiyetlerde, yemek yeme sırasında oluşan ağrılarda iltihaptan ve bir iltihap başlangıcından söz edilebilir. Yine dişlerde meydana gelen aşırı renk değişimleri de iltihap belirtisi olarak algılanabilir. Bunların dışında çürüğün pulpaya kadar ulaştığı ama tedavi edilmeyen dişlerde, enfeksiyon kök ucundan çene kemiğine çıkar ve yüzde küçük veya büyük şişlere neden olabilir. Bu durumda enfeksiyonla mücadelede, diş hekimin yaptığı işlemlerin yanı sıra antibiyotik kullanımı da uygundur. Genel kanı, yüzde şiş oluşturan dişin şiş indikten sonra çekilmesi gerektiğidir. Oysa bu çok eskide kalmış bir düşüncedir. Bu tür büyük enfeksiyonlara neden olan dişler bile kanal tedavisi yapılarak ağızda tutulabilir ve bu diş de aynı sağlıklı anındaki diş gibi size yıllarca hizmet edebilir.

 

Kanal tedavisi aşamaları

  1. Radyografi alınarak sorunlu dişin tespit edilmesi.
  2. Diş canlı ise lokal anestezi yapılarak diş ve çevre dokulardaki duyarlılığın yok edilmesi.
  3. Dişin mine ve dentin tabakalarındaki çürüklerin temizlenerek pulpaya ulaşılacak boşluğun oluşturulması.
  4. Dişe rubber dam takılarak izole edilmesi.
  5. Elektronik aletler kullanılarak çalışma uzunluğunun saptanması ve radyografi ile teyit edilmesi.
  6. Döner alet sistemleri kullanılarak kök kanalı içindeki enfekte dentin tabakalarının, mikroorganizmaların yok edilmesi ve uzaklaştırılması.
  7. Kök kanallarında döner alet sistemleri kullanılırken çeşitli kök kanalı dezenfektanları ile mikroorganizmaların yok edilmesi.
  8. Döner alet sistemleri kullanılarak kök kanalı içindeki enfekte dentin tabakalarının, mikroorganizmaların yok edilmesi ve uzaklaştırılması.
  9. Kanal tedavisine başlarken diş canlı değil ise kök kanalı içine konulacak bir kanal antiseptiği ile belirli bir süre beklenmesi ve sonraki buluşmada kök kanlarının doldurulması.

Kök kanalı tedavisinden sonra, dişin çevre dokularla ilişkisi kesilerek enfeksiyonun bir daha oluşmaması ve dişin çevre dokularında meydana gelmiş bir hasar varsa onun onarılması amaçlanır.

Kanal tedavisini takiben, özellikle de canlı dişlerin tedavisinin ardından, dişte birkaç gün katlanabilir bir ağrı veya dişin üzerine basıldığında ağrı oluşabilir. Bu kanal tedavisi sonrası oluşan normal bir ağrıdır. Kanal tedavisi yapılan dişin biraz korunmasıyla kısa sürede ortadan kalkar. Bugün için doğru tedavi yöntemi uygulanan kanal tedavilerde başarı oranı %90’a varmaktadır.

Posted in Bölümlerimiz