Dişlerinizi beyazlatmak gülümsemenizi 15 ton parlak gösterir:
Beyazlatma işlemi ilk yapıldığında,kısa bir süre için 15 ton daha açık bir renk gözlemlenebilir ancak bu durum dişlerdeki geçici su kaybının sonucudur ve 1 günden çok daha kısa sürer, bu zaman zarfında dişler tümüyle beyaz ve opak bir görünümdedir. Renk açıcı madde,tükürükle teması kesilmiş kuru bir dişe, çok daha derin etki eder,tükürükle teması olduğunda rengi daha doğal bir hal alacaktır.En gerçekçi yaklaşım yaklaşık 8 tonluk bir renk farkı beklemektir.
Diş beyazlatmak sonsuza kadar beyaz dişler anlamına mı geliyor?
Bu düşünce inandırıcılıktan uzaktır;sadece açık renkli yiyecekler yenilip su içilirse mümkün olabilir ama bu durum mantığa aykırıdır. Diş beyazlatma işleminin sonucu 3-6 arasında etkilidir;dişlerde yoğun miktarda sarılık varas beyazlatma işlemi çok daha etkili olur ve bu etki uzun süre hissedilir.
Bleaching” yani dişlerin “ağartılması” işlemi son yıllarda büyük gelişim göstermiştir ve yetkili diş hekimliği organizasyonlarınca güvenilirliliği kabul edilmiş bir tedavi yöntemidir. Eğer birey dişlerinin formundan memnun ise, renginden memnun değilse diş beyazlatma en koruyucu yöntemdir.
Dişlerimiz söz konusu olduğunda onların beyazlıkları her zaman sağlık ve estetiğin vazgeçilmez unsuru olarak kabul edilmiştir. Dişlerimiz yaşayan, dış ortamla ilişki halinde ve ondan etkilenen canlı dokulardır. Yediğimiz ve içtiğimiz bir çok madde onlar üzerinde etkiye sahiptir. Bunlar arasında kahveyi, sigarayı, çayı öncelikliler arasında sayabiliriz. Bunların yanı sıra genetik ve fizyolojik yapımıza bağlı olarak da dişlerimizde renklenmeler oluşabilir.
Unutmamalıyız ki dişlerimizin periyodik olarak 6 ayda bir diş hekimi kontrolünden geçmesi çok önemlidir. Hekiminiz tarafından size uygulanan diş taşı temizliği beyazlatmadan tamamen ayrı bir tedavidir. Bu tedavide dişlerinize bir beyazlatma uygulanmaz periodontal dokuların (diş eti, çene kemiği, diş lifleri) sağlığının devamı amaçlanır. Beyazlatma bu tedavinin tamamen ayrı bir yaklaşımdır.
Bu nedenle diş hekimliğinde gelişimle beraber dişlerin beyazlığını sağlayacak bir çok madde de geliştirilmiştir. Günümüzde geçmiş dönemlerle karşılaştırıldığında oldukça başarılı ajanlarla, dişlerde yüksek derecede fark edilir bir beyazlatma sağlamak artık mümkün olmaktadır. Temel prensip olarak mine yapısına sinmiş renklenmeler mine yapısına hiç zarar verilmeden alınmakta ve yapı oksijen ile kuvvetlendirilmektedir.
Sıkça yapılan bir hata piyasaya sürülmüş hiçbir kontrolü olmayan ve denetlenmemiş ürünlerle dişlerin beyazlatılmaya çalışılmasıdır. Bu ürünler dişleri geri dönüşümsüz beyazlatmadan çok uzak ve minede onarılması güç zararlar oluşturan yapıda ajanlardır.
Bu yüzden dişlerimizin canlı dokular olduklarını unutmadan onlarla ilgili kararları ve uygulamaları hekimimizle birlikte yapalım.
Şu anda bilinen iki değişik beyazlatma yöntemi vardır:
1- Home Bleaching ( Ev Tipi Beyazlatma yöntemi )
Bu yöntemde hekim dişlerden ölçü alarak laboratuara bu ölçüyü verir. Alınan bu ölçüden dişlerinizin üzerine tam oturan, ince şeffaf bir plak hazırlanır .
Bu plağın içine geceleri yatmadan evvel diş beyazlatma ajanı uygulanarak diş beyazlatma işlemi gerçekleştirilir . Beyazlatma işlemi gece uykuda gerçekleşir . Kaç gece yapılacağı hekiminizin yapacağı muayene sonucunda ortaya çıkacaktır .
2- Office bleaching (klinikte lazer ile yapılan beyazlatma yöntemi)
Dişler üzerine uygulanan bleaching ajanının bir lazer kaynağı ile aktive edilmesiyle yapılan beyazlatma yöntemidir. Lazer ile beyazlatmada yaklaşık 40 dakika da tüm alt ve üst çenedeki dişler beyazlamaktadır.
Dişlerde istenmeyen lekeler neden oluşur?
Bunun bir çok sebebi olabilir. En yaygın olanları; yaşlılık, dişleri boyayan maddelerin (kahve, çay, kola, sigara vb.) tüketimi, travmalar, eski protezler, kaplamalar, dolgulardır. Dişlerin oluşumu boyunca kullanılan antibiyotik (tetracycline) veya aşırı florit tüketimi de dişlerde renklenmelere yol açabilir.
Bu durum dişin yapısından ileri gelebileceği gibi diş etkenlerin boyaması ile, gelişim çağında alınan antibiyotik ya da florür nedeni ile, yaşlılıkla, dişe gelen bir darbe nedeni ile de olabilir.